28 Mart 2011 Pazartesi

Yaşanan Yerlerin Temiz Tutulması

Kendilerini ve giyimlerini temiz tutan müslümanlar, aynı şekilde yaşadıkları ortamların düzenine de son derece titizlik gösterirler. Kuranda bu konuda verilen örneklerden birisi Hz. İbrahim ile ilgilidir. Allah Hz. İbrahime Kabeyi, orada ibadet edecek olan müminler için temiz tutmasını emretmiştir:
Hani Biz İbrahime Evin (Kabenin) yerini belirtip hazırladığımız zaman (şöyle emretmiştik:) Bana hiçbir şeyi ortak koşma, tavaf edenler, kıyam edenler, rükua ve sücuda varanlar için Evimi tertemiz tut. (Hac Suresi, 26)

Ayetin ifadesinden de anlaşıldığı gibi, Allah bu temizliğin öncelikle o mekanı kullanacak ve orada Allahın rızasını kazanmak amacıyla ibadet edecek olan kimseler için yapılmasını bildirmiştir. Bu nedenle Hz. İbrahimden sonra gelen tüm müminler de aynı onun uyguladığı gibi, Allahın bu buyruğu doğrultusunda, müminlerin yaşadığı mekanları temiz, estetik ve göze en hoş gelecek şekilde muhafaza etmelidirler.
Üstelik Kuranda bildirilen temizlik anlayışı cahiliye toplumlarında yaşanandan çok farklıdır. Allah müminlerin maddi ve manevi, her yönden tertemiz olmalarını ister. Yani müminlerin yaşadığı klasik anlamda bir temizlik değil, çok detaylı, ince ince düşünülerek yapılan bir temizliktir.
Kuranda cennet hayatına ilişkin olarak yapılan tasvirler de, müminler için bu konuda yol göstericidir. Cennet ortamı, dünyada karşılaşılan her türlü kirden arındırılmış, her detayın kusursuz bir düzen ve uyum içerisinde bulunduğu, güzelliklerle dolu, tertemiz bir mekan olarak anlatılır. İşte müminler de bu tasvirler doğrultusunda, dünya şartlarında sahip oldukları imkanlarla cenneti andıracak mükemmellikte ortamlar oluşturmak için çaba harcarlar. Bu çaba, müminlerin cennete olan özlemlerinden kaynaklanır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder